0(322) 456 29 21
·
avhukuk@gmail.com
·
Pazartesi - Cuma 09:00-17:00
İLETİŞİM

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU

GİRİŞ: Kişilere ait temel hak ve özgürlükler Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile koruma altına alınmıştır. Anayasa madde 148/3 gereğince “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.” Yasa metninden de anlaşılacağı üzere temel hak ve özgürlüklerin kamu gücü tarafından ihlal edilmesi iddiası ile herkes Anayasa Mahkemesi yargı yoluna başvurabilecektir. İşbu yazıda Anayasa Mahkemesine başvuru koşulları ve yargılama süreci hakkında bilgiler paylaşılacaktır. Bireysel başvuru mekanizmasının Türkiye’deki uygulanışı çerçevesinde genel bir tanımını yapacak olur isek; bireysel başvuru, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokollerin birlikte güvence altına aldıkları temel hak ve özgürlüklerden herhangi birinin, kamu gücünün işlem, eylem veya ihmali nedeniyle ihlal edildiği ve kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamı tüketildikten sonra başvurulan bir hak arama yoludur[1]

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Koşulları

  1. İleri Sürülen Haklar Bakımından

Anayasa mahkemesi; kişiler arası husumetten kaynaklanan uyuşmazlıklar, yargılamada ihlal edilen herhangi haklar sebebiyle başvurulabilecek bir yol değildir. Anayasa Mahkemesine başvuru açısından kişinin anayasal bir hakkının ihlal edilmesi iddiası olması gerekmektedir. Anayasada güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler ve tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince güvenceye alınan hakların ihlal edildiği iddiası ile bu yola başvurulabilecektir. Bu haklar ise;

  1. Yaşam Hakkı
  2. İşkence Yasağı
  3. Kölelik ve Zorla Çalıştırma Yasağı
  4. Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı
  5. Adil Yargılanma Hakkı
  6. Suç ve Cezaların Kanuniliği
  7. Özel Yaşama, Aile Yaşantısına, Konut ve Haberleşme Özgürlüğüne Saygı
  8. Düşünce, İfade, Din ve Vicdan Hürriyeti
  9. Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti
  10. Örgütlenme ve Toplantı Özgürlüğü
  11. Mülkiyet Hakkı
  12. Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi
  13. Serbest Seçim Hakkı
  14. Eşitlik İlkesi ve Ayrımcılık Yasağı
  15. Etkili Başvuru Hakkı

Sayılan haklar Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince koruma altına alınan temel hak ve hürriyetlere ilişkin olup işbu hakların İHLALİNİ YAŞADIĞINI İDDİA EDEN KİŞİ Anayasa Mahkemesine başvurabilecektir.

  1. Söz Konusu İhlalin Meydana Gelişi Bakımından

İleri sürülecek hak/haklar Türk Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince ortak olarak güvence altına alınan bir hak olmalıdır. İşbu hak; kamu gücünü kullanan kişi veya kurumların işlem veya eylemleri sonucu ihlal iddiasına konu olmalıdır. İşbu işlem veya eylem kişinin koruma altına alınan haklarına yönelik saldırı ve ihlal meydana getirmelidir.

  1. Söz Konusu İhlal İddiasına İlişkin Olağan Kanun Yolları Tüketilmiş Olmalıdır

Hakkının ihlal edildiği iddiasında olan kişi, öncelikle ihlale ilişkin Kanunlar ve mevzuat gereğince öngörülen olağan kanun yollarına başvurulmalıdır. Olağan kanun yollarına yapılan başvurularda ve açılan davalarda; hangi hakkın ya da hakların ihlal edildiği, ihlalin ne zaman ve ne şekilde gerçekleştiği, ihlale neden olan eylem ya da işlemin ne olduğu, ihlale neden olan kamu gücünü kullanan kurum veya kişilerin kim ya da kimler olduğu ve zararın miktarı belirtilmelidir. Yapılan başvuruda ya da açılan davalarda, ihlal nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi açıkça talep edilmelidir. Anayasa Mahkemesinin birçok kararında belirtildiği üzere; olağan kanun yollarına yapılan başvurularda dile getirilmeyen hususları inceleme kapsamı dışında tutmuştur.

Anayasa Mahkemesinde Yargılama

Hakkının ihlal edildiğini düşünen kişi, olağan kanun yollarının tüketilmesinden itibaren (öğrenilmeden itibaren) 30 gün içerisinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilir.

Usul:

Bireysel başvurular, bu Kanun’da ve İçtüzük’te belirtilen şartlara uygun olarak doğrudan ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikleri vasıtasıyla yapılabilir. Başvurunun diğer yollarla kabulüne ilişkin usul ve esaslar İçtüzükle düzenlenir.

Bireysel başvurular harca tabidir. Başvuru dilekçesinde başvurucunun ve varsa temsilcisinin kimlik ve adres bilgilerinin, işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle ihlal edildiği ileri sürülen hak ve özgürlüğün ve dayanılan Anayasa hükümlerinin, ihlal gerekçelerinin, başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin aşamaların, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarih ile varsa uğranılan zararın belirtilmesi gerekir. Başvuru dilekçesine, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğinin ve harcın ödendiğine dair belgenin eklenmesi şarttır. Başvurucu bir avukat tarafından temsil ediliyorsa, vekâletnamenin sunulması gerekir. Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.

Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvurama- yanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler. Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder. Başvuru evrakında herhangi bir eksiklik bulunması hâlinde, Mahkeme yazı işleri tarafından eksikliğin giderilmesi için başvurucu veya varsa vekiline on beş günü geçmemek üzere bir süre verilir ve geçerli bir mazereti olmaksızın bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda başvurunun reddine karar verileceği bildirilir (m.47).

Karar ve Kararın Sonuçları

Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. Ancak yerindelik denetimi yapılamaz, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemez.

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir.

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.

Bölümlerin esas hakkındaki kararları gerekçeleriyle birlikte ilgililere ve Adalet Bakanlığına tebliğ edilir ve Mahkemenin internet sayfasında yayımlanır. Bu kararlardan hangilerinin Resmî Gazete’de yayımlanacağına ilişkin hususlar İçtüzük’te gösterilir. Komisyonlar arasındaki içtihat farklılıkları, bağlı oldukları bölümler; bölümler arasındaki içtihat farklılıkları ise Genel Kurul tarafından karara bağlanır. Buna ilişkin diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir. Davadan feragat hâlinde, düşme kararı verilir (m. 50).

Son Söz: Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu, olağan kanun yollarını tükettiği halde hak ihlaline uğradığını düşünen kişinin yurt içinde başvurabileceği hukuki bir çaredir. Söylemek gerekir ki, bireysel başvuru yolu her koşul ve her olay için mümkün olmayıp kişinin Anayasal İnsan Haklarının ihlal edildiği durumlarda mümkün olmaktadır. Kişi kendisi için bu yola başvurabileceği gibi, ihlalden zarar gören olarak da bu yola başvurabilecektir. Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru konusunda tecrübeli ve uzman ekibimiz hakkında bilgi almak için ofisimize bekleriz.


[1] Yunus Emre Yılmazoğlu, Bireysel Başvuru Rehberi, Adalet Yayınevi, Ankara, 2019, s.15.

Akyel, R. (2022). BİREYSEL BAŞVURU YOLU: MİSYONU, VİZYONU VE UYGULANMASI . Adalet Dergisi , (68) , 53-92

Related Posts