0(322) 456 29 21
·
avhukuk@gmail.com
·
Pazartesi - Cuma 09:00-17:00
İLETİŞİM

TÜRK MEDENİ KANUNU ÇERÇEVESİNDE EVLATLIK İLİŞKİSİ

GİRİŞ:

Toplumda aile geniş ve özel bir yer kaplamaktadır. Aile kurumu gerek mevzuat maddelerinde gerek ise örf ve adet kuralları üzerinde saygıdeğer, korunması ve birliğinin sağlanması gereken bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Ailenin kaç kişiden, hangi birimlerden oluştuğu kesin sınırlarla belirlenmese de en dar anlamda aile; anne, baba ve çocuktan oluşmaktadır. Biyolojik sebepler veya diğer sebepler gereğince genetik olarak çocuk sahibi olamayan anne – babalar evlatlık ilişkisinin kurulmasıyla aile düzeni içerisine çocuk birimini de yerleştirebileceklerdir. Türk Medeni Kanununda özel bir yer tutmuş bu husus mahiyet olarak da farklı özellikler göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Aile, Çocuk, Evlat, Evlatlık İlişkisi, Koruma, Miras.

Genel Bakış:

Türk Medeni Kanunu 305 ve devamı maddelerde düzenlenen Evlat Edinme, genel olarak genetik bağı bulunmayan yetişkin ve küçüğün arasında aile bağının kurulmasına ilişkindir. Kanunun sert şartlara bağladığı bu ilişkide ölçülen ve korunan değer küçüğün üstün yararı ilkesidir. Küçüğün/çocuğun üstün yararı ilkesi; çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal ve toplumsal gelişiminin sağlanabilmesi için ilk ve öncelikli olarak çocuğun haklarının gözetilmesinin gereğini ifade eder. Çocuğun üstün yararı ilkesi uyarınca evlatlık ilişkisinin kurulması kişinin tek başına, evlilik içerisinde eşlerin birlikte veya eşlerden birinin diğerinin çocuğunu evlat edinmesi olarak genel başlıkta açıklayabiliriz.

Evlat Edinme ve Evlatlık İlişkisinin Hukuki Mahiyeti

Kanun Çerçevesinde Evlat Edinme

  1. Evli Olmayan Kişinin Tek Başına Evlat Edinmesi: Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü çerçevede;
  2. Evlat edinen ile evlat edinilen arasında yaş farkı en az 18 (on sekiz) olmalıdır,
  3. Evlat edinen kişi en az 30 (otuz) yaşını doldurmuş olmalıdır,
  4. Evlat edinilen küçüğün, en az 1 (bir) yıl evlat edinen tarafından bakım ve gözetim sorumluluğu yerine getirilmiş olmalı,
  5. Temyiz kudretine haiz küçüğün rızası alınmalıdır,
  6. Temyiz kudretine haiz olmasına bakılmaksızın vesayet altındaki küçük için vesayet daireleri tarafından izin alınmalıdır,
  7. Evlat edinilecek çocuğun anne – babası var ise anne ve/veya babanın rızası alınmalıdır. Ancak anne ve baba temyiz kudretinden yoksunsa veya anne ve babadan uzun süredir haber alınamıyor veya kim oldukları bilinmiyor ise; anne ve baba gerekli özen ve yükümlülüğü küçüğe göstermiyorsa anne ve babanın evlat edinmede rızası aranmaz.

Şartlarının sağlanması dâhilinde gerçek kişi tek başına evlat edinebilecektir.

Küçüğün evlat edinilmesi dışında ergin kişi ve/veya kısıtlı kişinin evlat edinilebilmesi de mümkündür. Bu halde,

  • Evlat edinenin altsoyunun açık muvafakati,
  • Beş yıl boyunca evlat edinilecek kişiye bakım ve gözetim,
  • Yardım ve bakıma muhtaç olan bedensel/zihinsel engelliye beş yıl boyunca bakım ve gözetim,
  • Evlat edinilecek kişiye küçükken en az 5 yıl bakım ve gözetim,
  • Evlat edinilecek kişinin evli olması durumunda eşin rızası şartlarının sağlanması gerekmektedir.

Ergin/kısıtlının evlat edinilmesi için küçüğün evlat edinilmesine ilişkin Kanun

maddeleri kıyasen uygulanacaktır.

  • Evlilik Birliği İçerisinde Evlat Edinme:

Türk Medeni Kanunu madde 306 gereğince eşler ancak ve ancak birlikte evlat edinebileceklerdir. Kanun bu hususta sert bir düzenleme getirmiş olup eşlerin birbirinden ayrı evlat edinmesini aile birliği ve küçüğün üstün yararı ilkesi gereğince uygun bulmamıştır. Evlat edinmek isteyen Kanunen evli kişiler birlikte evlat edinmek istediklerinde, eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekecektir. Genel kural bu şekilde olmakla birlikte bir eşin, diğer eşin alt soyunu (evladını/çocuğunu) evlat edinebilmesi de mümkündür. Bu şekilde evlat edinmek isteyen gerçek kişinin ise evlilik birliği içinde bulunduğu eş ile en az iki yıldan beri evli olması veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşulu aranmıştır. Görüldüğü üzere Kanun eşinin alt soyunu evlat edinmek isteyen diğer eş açısından “veya” bağlacını kullanmak suretiyle iki farklı yöntem belirlemiştir. Birincisi, en az iki yıldan beri evliliğin devam ediyor olması; ikincisi ise evlat edinmek isteyen kişinin 30 (otuz) yaşını doldurmuş olması şartıdır.

Evlatlık İlişkisinin Hukuki Mahiyeti

Evlat edinme yolu ile evlat edinen, evlatlık arasında yapay soybağı kurulmuş olacaktır. Soybağının kurulmasıyla evlat edinenin altsoyu içerisinde evlatlık da girecek olup artık gerçek/doğal/olağan soybağı kurulmuşçasına sonuç doğuracak ve hukuk alanında bu şekilde işlem görecektir. Miras hukuku, soybağı, evlenme gibi hukukun farklı alanlarında farklı düzenlemeler evlatlık ilişkisi için mevcut olup bu kısımda farklı alanlardaki sonuçlara değinilecektir.

Soybağı Açısından Evlatlık İlişkisi:

Kanun, soybağının kurulmasında evlat edinme ile soybağının kurulmasına değinmiştir. Evlat edinmeyle evlatlık ve evlat edinen arasında yapay soybağı kurulmuş olacaktır. Hal böyleyken artık evlatlık ile evlat edinen arasında anne/baba – çocuk bağı hukuken kurulmuş olacaktır.

Evlat edinme ile birlikte, ergin olmayan evlatlık evlat edinenin velayetine tabi olur. Evlat edinenin velayet hakkından kısmen veya tamamen vazgeçmesi mümkün değildir. Küçük birlikte evlat edinilmişse, velayet hakkı her iki eşe de ait olur. Asıl ana babanın velayet hakkı ise sona erer. Eşlerden biri diğerinin çocuğunu evlat edinmişse, evlat edinen ile birlikte asıl ana ya da babanın da velayet hakkına sahip olacağını kabul etmek gerekir. Nitekim, TMK’ye  göre, üvey çocuğun evlat edinilmesi halinde, velayet hakkına sahip olan ana veya baba, söz konusu velayet hakkını çocuğu evlat edinen eş ile birlikte kullanır”.[1]

Miras Hukuku Açısından:

Türk Medeni Kanunu, evlat edinen ile evlat edinilen arasında kurulan soybağı neticesinde, evlat edinilenin (evlatlık) evlat edinene mirasçı olacağını açıkça düzenlemiştir. Ancak soybağı evlat edinen ile kurulduğundan, evlat edinen ve evlatlık ve evlatlığın altsoyu söz konusu miras ilişkisine dahil olabilecektir. Evlatlık ve altsoyu, yalnızca evlat edinene kan hısımı gibi yasal mirasçı olacaktır.

Örneğin; A kişisi, B kişisini evlat edindiği varsayımında A vefat ettiğinde B, A’nın yasal mirasçısı olacaktır. Ancak A’nın üstsoyu yani Anne – Babası vefat ettiğinde B, bu kişilere mirasçı olamayacaktır. Benzer şekilde B vefat ettiğinde ise yine A, B’nin mirasçısı olamayacaktır. Halefiyet ilkesi A’dan başlayarak B ve B’nin altsoyunu kapsayacak biçimde uygulanacaktır.

Evlat edinilen (evlatlık), yapay soybağı ile evlat edinene mirasçı olmakla birlikte öz ailesi ile olan miras ilişkisine halel gelmeyecektir. Yani evlat edinilen öz ailesine mirasçı olmaya devam edecektir. Kanun koyucu evlat edinilen lehine hükümler koymuş olup düzenlemeler çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde her koşulda lehe hüküm sistematiği ile işlenmiştir.

Evlenme Yasakları:

Evlat edinen kişi ile evlatlık arasında Kanundan doğan bir soybağı ilişkisi kurulmuş olur. Kurulan bu soybağı; aile birliği, çocuk ile anne – baba ilişkisi ve hatta ebeveynlerin diğer çocukları/torunları arasında birlik sağlanması açısından son derece önemlidir. Kanun koyucu evlatlık ilişkisi çerçevesinde öncelikli olarak evlat edinilecek kişinin üstün yararını korumak, Türk aile yapısı gereği aile içerisinde huzur ve sükunun sağlanması ve aile birliğinin korunmasını amaçlamıştır. Hal böyleyken esasında ayrıca ve açıkça düzenleme ile evlatlık ile evlat edinenin evlenmesine engel düzenleme olmasa dahi evliliğin Kanunen korunmayacağı açıktır. Kanun koyucu yine de TMK madde 129/3 ile evlat edinen ile evlatlığın evliliğini yasaklamıştır.

Evlenme engeli yalnızca evlatlık ilişkisi taraflarında kalmayıp evlat edinen ve/veya evlatlığın altsoyu ve eşi arasında da evlenme engeli Kanunen korunmaya alınmıştır. Gerçekten de evlatlık bağı ile aile birliğine dahil edilen kişinin sonrasında veya akabinde evlilik birliğine alınması düşüncesi evlatlık ilişkisinin düzenleniş amacı ile son derece çelişmektedir.

SONUÇ:

Türk Medeni Kanunu, birden fazla ilke ve Kanun felsefesini benimsemiştir. Bunlardan bazıları; çocuğun üstün yararı, aile birliği, aile içerisinde olması gereken huzur ve sükun ilke ve felsefeleridir. İşbu yazıda Türk Medeni Kanunu yazılı maddeler ve bu maddelerin korumaya aldığı felsefeler ışığında evlatlık ilişkisinin açıklanması amaçlanmıştır.

Evlatlık ilişkisi; soybağının doğum yolu haricen kurulan, mahkeme kararı dolayısıyla işlerlik kazanan bir ilişkidir. Kanunun ayrıca düzenlediği bu kurum kendine özgü birtakım yasaklar, külfetler ve avantajlar barındırmaktadır. Evlatlık ilişkisinin kurulması, ilişkinin kurulması sonrası doğan ve/veya doğabilecek sonuçlar açıklanmıştır. Son söz olarak şunu belirtmeliyim ki; evlatlık ilişkisi Kanunun öngördüğü bir sözleşme değil, insanın kalbinden gelen bir sevgi ürünüdür.

Stj. Av. Sena ÖRTLEK

KAYNAKÇA

Cem Baygın, EVLAT EDİNMENİN SONUÇLARI, AÜEHFD,C. VİL, S. 3-4 (Aralık-2003)

Yalman, S. “Evlatlık Kararının Kaldırılması”. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 12 (2004 ): 183-190

Açıkgöz, B. (2016). The Historical Transformation and Conceptualization of Evlatlık System: Laborers Or Apprentices. OPUS International Journal of Society Researchers , 2, 54-68. Retrived From  https://dergipark.org.tr/tr/pub/opus/issue/22690/242260

Çağlayan Akgün, G. “Türk Medeni Kanunu’na Göre Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması”. Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 5 (2019 ): 407-431

Dethloff, N. , Oğuztürk, B. K. “EVLATLIK VE VELAYET HAKKI-TESCİL EDİLMİŞ KAYITLI HAYAT ORTAKLIKLARI ALANINDAKİ PROBLEMLER”. Küresel Bakış Çeviri Hukuk Dergisi 1 (2011 ): 13-20

Koç, E. “HMK VE TMK ÇERÇEVESİNDE EVLAT EDİNME VE EVLATLIK İLİŞKİSİNİN KALDIRILMASI DAVASINA İLİŞKİN BAZI TESPİTLER”. Journal of Istanbul University Law Faculty 73 (2016 ): 363-387


[1] Hegnauer, n.12.11, 5.95; Breitsehmid, Art.267, n.17, s.1381,1382; Akyüz, age. s.149,150.

Related Posts